YAŞAM HEP TAZELENİR
EMİRE KONUK’UN HEYKELLERİ

Haziran 2001/ Sayı: 185

Yıldız Cıbıroğlu

Hoca’ya “Burnun nerde” diye sormuşlar, ensesini göstermiş. “Tam tersini gösterdin” demişler. Hoca “Bir şeyin tersi bilinmezse kendi hiç bilinmez” demiş. Bu fıkrayla, neden Emire Konuk’un heykellerini ilk gördüğümde Tracey Emin’i anımsadığımı açıklamak istedim. İki sanatçının aracılığıyla, cinselliğin yorumlanışındaki iki karşıt kutba birlikte bakabiliyoruz. Yeryüzünden gökyüzüne doğru direk dikilmiş olduğunu varsayalım; Emin Tracey umutsuzca, o direğin dibinden gösteriyor bize dünyayı, Eski Ahit’ten beri cehennem sayılan, günah ve tiksintiyle dolu olduğu kabul edilen yerden. Emire Konuk ise direğin tepesinden, pagan tapımlardan beri saflığın, berraklığın simgesi olan gökyüzünden, ‘kuşbakışı’ bir bakışla, bütün olumsuzluklara karşın ‘canlı/ruhun’ evrende özgürce var olmak için direnmesini, su gibi usul usul ve sabırlı akışkanlıkla kendi yolu yolunu açmasını gösteriyor. Emire Konuk, bütün olumsuzluklara karşın, yaşamın özünü tazeleme, umudu koruma çabasına yaklaştırıyor bizi.

Yazının devamını PDF formatında indirmek için lütfen tıklayın.